Wednesday, October 06, 2010

Ahlak Bilgisizliği ve Dandini Dersi

Türk dizilerinde en çok tekrarlanan repliklerden bazıları. DNA testi yaptırdın mı? Annen kim? Bu çocuk kimin? Üstüme gelme bak DNA testi yaptırırım. Ya da, O Bey’in konağı, bu ailenin holdingi, zengin adam fakir kız… Rapunzel’in bitleri, Sindirella’nın kayıp sütyeni. Biz daha bunları izleyelim. Duyu organlarımızdan sadece görme duyumuz gelişsin ve düşünme yeteneğimizi yavaş yavaş kaybedelim. Tek bir organımızla düşünelim. Diğer yandan, düşünenler DNA’nın sırrını çözüp klonlamayı tartışadursun.

Bizim klonladığımız tek şey Televizyon programları! Sansürlediğimiz ise farklılık! Televizyonda kurbanlık koyunları kesmenin ötesinde insan kesmenin, sözde ahlak için adam öldürmenin vacibliğini ve hırsızlığın yüceltildiğini görür olduk. Sevginin ise yasaklandığını. Eskiden siyah beyaz olan televizyonlardan bile daha renksiz bir ekran sardı hayatımızı. Din adına dandini dandini televizyon uyuşturucusu ile uyutulur olduk. Hepimiz düşünmeye aç, yaşayan zombiler olduk. Başımızdakiler her şeyi yiyedursun, biz birbirimizin beynini yiyelim. Minik zombiler bu sinemada.

O ne der bu ne der şu ne der? Ya sen ne dersin? Elindeki kumanda sadece önündeki ekranı değiştirmeye yetiyor, kendi hayatını değiştiremiyorsan, zombilik yolunda ilk aşamaya gelmiş sayılırsın. Eğer bir sabah kalktığında, onun bunun dediğini sadece düşünür olduysan ve herkese bağırıp çağırıyorsan siyah kuşak zombi olmuşsundur. Hadi çok geç olmadan, dandini dandini bostana zombiler girmeden bostana, uyan!

Kamil Tavas

No comments: