Monday, February 07, 2011

Joy

Ayna genler diye bir yazi okudum geçenlerde. DNA ve RNA' lar hücrelerin genlerini oluşturmak için hep sağ tarafları diğer enzimin sol tarafı ile birleşirmiş. Örneğin A enziminin hep sağ tarafı B enziminin solu ile birleşiyor. Hiçbir zaman A enziminin sol tarafı B enziminin sağı ile birleşmiyor. Biraz karışık, ama biraz olsun mantığı açık. Şimdi bunun tam tersini yapmaya çalişarak yeni bir gen kodlaması ile ayna genleri oluşturmak için deneyler yapılıyormuş. Bu şekilde kök hücre gibi virüslere dayanıklı daha güçlü bağışıklık sistemleri geliştirilmek isteniyor.

Bu tarz bilimsel çalışmalar süre dursun, bırakın doğal bir şekilde genlerin birlişmesini bazı grupların genleri tek hücreli organizma gibi 3 çocukla bölünerek çoğalıyor. Etik ve bireysellik duygularından uzak, duygularını bastırmaya yönelik ve düşünmeyi rededen tek hücreli bir gen ortaya çıkıyor. Daha da kötüsü bazıları insanları etkileyecek ve kendini kral ilan edecek şekilde virüslere dönüşüyor. Daha da kötüsü bu virüsler ve kralcı virüsler, kırk yıllık etik değerleri kendilerine mal edip sihirbaz gibi insanları hipnoz ediyor. Kendi etik değerlerini toplumun etik değerleriymiş gibi gösterip üstünden kazanç sağlıyor.
Şimdi kusucağım, midem bulandı.

Benim bildiğim, vefat etmiş kişilerin arkasından konuşulmaz. Hele de bu insanların arkasında bıraktığı sevdikleri bu tarz ileri geri konuşmaları görme veya duyma ihtimali varken. Tanrı bile insanı dünyada rahat bırakmış özgürlüğünü istediği gibi kimseye zarar vermeden yaşasın diye.

Biz, ayna genleri beklemek yerine ve vücud direncimizi virüslere karşı güçlü tutmak için; pozitif değerlere tutunalım, bol bol öğrenelim, bilinçlenelim ve gülelim... Gerisi boş.. Gün gelir virüsler de mezara gider..

Buradan Defne Joy'a Allah'tan Rahmet ve sevenlerine sabır diliyorum...

No comments: